Psikoz,öznenin sembolik düzenle olan ilişkisini kaybetmesidir

Psikozdaki anlam boşlukları, özne tarafından zulüm görmüş geçmiş içsel deneyimlerden dolayı şimdiki zamanda dışsal bir zulüm gibi hissedilebilir. Lacan’a göre, bu boşluklar “ne pas” (yokluk) deneyimiyle ilgilidir; yani dilin yapısal eksikliklerinden doğan bir eksiklik hissidir. Bu boşluklar, öznenin gerçeklik algısını ve dış dünyayla anlamlı ilişkisini zorlaştırır.

Pre-psikoz (tetiklenmemiş psikoz) ya da psikotik özne analize geldiğinde, analist, bu boşlukları anlam düzeyinde doldurmasına yardımcı olacak yorumlarla öznenin yapısal inşasına katkı sağlamalıdır. Lacanyen analizde, analist sadece semptomları çözümlemekle kalmaz, aynı zamanda öznenin dilini inşa etmeye de yardımcı olur.

Bu boşluklar ele alınmazsa ya da daha da büyürse, psikotik özne dışsal tehditlerle karşı karşıya kalmış gibi hissedebilir. Anlam eksiklikleri arttıkça, halüsinasyonlar ve heyezanlar gibi psikoz belirtileri belirginleşebilir. Analistin, bu boşlukları anlam düzeyinde doldurması, öznenin dışsal tehditlere karşı koruma sağlayabilmesi için kritik bir adımdır.

Diğer yazılarımız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir