Seans odasındaki sessizlik aslında arzuya giden kapının anahtarı olabilir mi?

Kişi gündelik hayatın içinde kendine sessiz bir alan oluşturmakta zorluk çeker. Seans odasında hasta ve terapist arasında oluşan bu sessiz alan hastanın düşünebilmesine, sorgulayabilmesine ve bilinç dışındaki dile gelmeyen arzuya ulaşabilmesine imkan sağlayabilir. Bu sessizlik hastanın çağrışımlarına ulaşmasını sağlayacak olan o kapıdan geçmesi için doğru bir anahtar olabilir.

Bu sessiz alan genelde alışılagelmediği için hastayı rahatsız eder. Bir an önce taraflardan birisi konuşsun da bu boşluk dolsun diye düşünebilir. Hasta bu sessizliği bir an önce doldurmak yerine sessizliğin arkasındaki bilinç dışı çağrışıma kulak verip bu çağrışımı dile getirerek terapiyi hiç ummadığı bir konuma getirebilir.

Uzman Klinik Psikolog Can Tarakcı

Diğer yazılarımız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir