Sevilen, arzulanan ve kaybedilen nesnenin gölgesi ben’in üzerine düşer, ona bürünür ve onu fesheder.

Nesne kaybedildikten sonra öznenin onun uğruna sev(il)me amacıyla feda ettiği libidinal enerji ruhsallığa geri döner ama ilk sefer ki gönderilmiş haliyle değil. Bu geri gelen fazlalık peşinde bir fazlalık daha olan kaybedilen nesnenin bazı özelliklerinide peşinden getirir. Bu yüzden her kayıp peşine kaybedilen özenin artıklarını getirir. Ardı ardına yaşanan kayıplar özneyi adeta bir mezarlık yerine dönüştürebilir.

Buna örnek olarak babasını kaybeden öznenin bu kayıptan bir süre sonra bir şekilde babasının koleksiyonunu ya da mesleğini devam ettirmesi gibi.

Diğer yazılarımız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir