Travmanın insan ruhsallığında açtığı derin yaralar nasıl onarılır?
Bion’un bu sözü insanın gerçekle olan karşılaşmasından doğan travmaların ancak simgesel olan yani yetişkin için dil, çocuklar için semboller ile tüketilebileceğini ortaya koyar.
Bebek sadece ağzından doymaz, kulağından ona söylenenlerle de doyar. Annenin, bebeğinin huzursuzluğunda gelip onunla sürekli konuşması ve yaşadığı sorunların nedenlerini anlayamamaktan kaynaklanan hazımsızlığı, annenin kelimelerinden bebeğin kulağı aracılığıyla konuşarak hazmetmesini sağladığı bir süreçtir.
Psikanaliz de burada devreye girer. İnsan, sindiremediği, içindeki fazla yükü, kelimelerle ona yüklenenleri konuşarak, yeniden geviş getirerek ve bu fazlaca içini kaplayan şeyleri dışarı atmanın bir yolunu bulur. Analist, bu hazımsızlığın nedenlerini çözerek, danışanın dışarı çıkardığı kelimeleri analiz eder ve sağlıklı bir çözüm süreci başlatır.
İnsanı hasta eden asıl meselelerden biri de, yaşadığı şeyleri kelimelerle içine alması ve ruhsal kapasitesinin bu yükü sindirmeye yetmemesidir.